İmar ne kadar sürede çıkar ?

Selen

New member
İmar Ne Kadar Sürede Çıkar? Gerçeğin Perdesini Aralayan Bir Forum Sohbeti

Selam dostlar,

Bugün foruma yazmak istediğim konu belki hepimizin bir şekilde hayatına değmiştir: “İmar ne kadar sürede çıkar?” Sadece bir binanın, bir arsanın meselesi değil bu; aslında bir toplumun planlama, güven, beklenti ve sabırla olan ilişkisinin aynası. Hani bazen forumda biri yazar ya, “Abi üç ay oldu hâlâ çıkmadı, belediye mi yavaş yoksa ben mi acele ediyorum?” diye — işte tam o noktada mesele sadece bir belge değil, bir sistemin işleyiş felsefesidir.

---

İmar Kavramının Tarihsel Kökeni: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Düzen Arayışı

İmar kelimesinin kökeni Arapça “ömran”dan gelir, yani “bayındır kılmak”, “yaşamı inşa etmek” anlamındadır. Osmanlı döneminde “imar” daha çok “şehrin güzelleştirilmesi, bayındır hale getirilmesi” olarak geçerdi. Modern anlamda imar mevzuatı ise Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde, özellikle 1950’lerdeki hızlı kentleşme dalgasıyla sistematik hale gelmeye başladı.

1956 yılında yürürlüğe giren 6785 sayılı “İmar Kanunu”, Türkiye’nin şehircilik tarihinde bir dönüm noktasıydı. O dönemde hedef, sanayileşen şehirlerde hızlı yapılaşmayı kontrol altına almaktı. Fakat ironik bir biçimde, kontrol arayışı zamanla bürokratik bir labirente dönüştü.

Bugün hâlâ bu labirentin içinde kaybolan vatandaşlar var. Aradan geçen 70 yılda teknolojimiz, iletişimimiz, şehirlerimiz değişti; ama imar süreci çoğu yerde aynı sabır testine dönüştü.

---

Modern Dönemde İmar Süreci: Neden Bu Kadar Uzun Sürüyor?

Resmî olarak, imar planı değişiklikleri veya imar uygulamaları 3 ila 6 ay arasında sonuçlanması gereken işlemler olarak tanımlanır. Ancak pratikte bu süre 1 yıla, hatta bazen 2 yıla kadar uzayabiliyor.

Peki neden?

- Bürokratik Katmanlar: Belediyeler, il müdürlükleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü… Her biri sürecin bir halkası.

- Teknik İncelemeler: Jeolojik etütler, altyapı analizleri, ulaşım planları…

- İtiraz ve Askı Süreleri: Plan değişikliği yapıldığında vatandaşın 30 gün içinde itiraz hakkı bulunur. Her itiraz, süreci başa sarabilir.

- Siyasi Faktörler: İmar, bazen yerel yönetimlerin politik araçlarından biri haline gelebiliyor.

Bir belediye çalışanı şöyle demişti (Kaynak: “Kent Politikaları ve Bürokrasi Üzerine Saha Görüşmeleri”, 2022):

> “İmar planı teknik bir belge gibi görünür ama aslında sosyo-politik bir uzlaşı belgesidir.”

Yani mesele sadece çizim değil, uzlaşmadır.

---

Kadın ve Erkek Yaklaşımlarının Dengesi: Farklı Ama Tamamlayıcı Bakışlar

Bu konuyu forumda sık sık tartışırız. Erkek kullanıcılar genellikle şöyle der:

> “Kardeşim, net bilgi verin. Kaç ayda çıkar, hangi adımda bekler?”

Bu yaklaşım stratejik, sonuç odaklıdır. Zaman planlaması, yatırım kararı, mali risk hesabı yapar.

Kadın kullanıcılar ise genellikle şu yönden yaklaşır:

> “Bu süreç sadece evrak değil, insanların hayatını etkiliyor. Beklemek zor ama sistemin içinde bir insani bağ kurmak da önemli.”

Empati temelli bu yaklaşım, sürecin duygusal ve toplumsal etkilerini görür.

İkisinin dengesi, aslında en sağlıklı şehir planlamasının temelidir. Çünkü şehir, sadece betonun değil, duygunun da mekânıdır.

---

Ekonomik ve Toplumsal Etkiler: Geciken Bir İmarın Zincirleme Sonuçları

İmar gecikince sadece bir bina gecikmez.

- Ekonomik Zincir: Müteahhit yatırım yapamaz, işçi çalışamaz, malzeme piyasası durur.

- Sosyal Zincir: İnsanlar ev sahibi olamaz, kira artar, kentsel dönüşüm projeleri tıkanır.

- Psikolojik Zincir: “Bekleme kültürü” topluma yerleşir, insanlar sisteme güvenini kaybeder.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılında yapı ruhsatı bekleme süresi ortalama 210 gün olmuştur. Bu süre, Avrupa ortalamasının yaklaşık üç katıdır.

Bu fark, yalnızca teknik değil, kültüreldir. Bizde süreçler çoğu zaman “belirsizlikle” iç içe yaşanır. O belirsizlik de vatandaşın umudunu kemirir.

---

Kültürel Bir Okuma: “İmar”ın Toplumdaki Yansıması

İmar süresi aslında toplumun “düzen” kavramına bakışını yansıtır.

Kimi için “kural”, kimi için “engel”, kimi için “adalet aracı”.

Türk kültüründe “devlet dairesi” kavramı, sabrın, bekleyişin ve bazen de “araya adam koymanın” simgesidir. Bu zihniyet, imar sürecine de sirayet etmiştir.

Oysa modern şehircilik anlayışında imar, bir “katılım süreci”dir. Vatandaş görüş bildirir, belediye değerlendirir, süreç şeffaf yürür.

Türkiye’de bu katılım kültürü yavaş yavaş gelişiyor. Özellikle kadın mimar ve şehir plancılarının öncülüğünde, “daha insani, daha yaşanabilir şehir” vizyonu güçleniyor.

---

Geleceğe Bakış: Dijitalleşme ve Yeni Umutlar

E-Devlet sistemleriyle artık birçok belediye imar durumu ve plan sorgulamasını dijital ortama taşıdı. Yapay zekâ destekli planlama yazılımları, coğrafi bilgi sistemleri (GIS) ve “akıllı şehir” projeleri, süreci hızlandırmayı hedefliyor.

Gelecekte, imar işlemlerinin çoğunun birkaç hafta içinde sonuçlanması mümkün olabilir.

Ancak teknoloji tek başına yeterli değil; zihniyet dönüşümü de gerekiyor.

Peki sizce, bir toplumun düzenini yazılım mı sağlar, yoksa adalet duygusu mu?

---

Son Söz ve Tartışma Çağrısı

İmar ne kadar sürede çıkar sorusu, aslında “Bu ülke plan yaparken ne kadar sabırlı, ne kadar vizyoner?” sorusunun yansımasıdır.

Bir yatırımcı için aylarca süren bekleyiş rakamlardır, ama bir aile için o bekleyiş, yeni bir hayatın kapısında oyalanmaktır.

Gerçek reform, bu iki duygunun aynı masada konuşabildiği anda başlar.

Peki sizce, imar sürecinin uzunluğu teknik bir zorunluluk mu, yoksa sistemin alışkanlıklarından biri mi?

Ve daha önemlisi:

Geleceğin şehirlerini sabırla mı, cesaretle mi inşa etmeliyiz?

---

Kaynaklar:

- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Yapı Ruhsat Süreleri Raporu”, 2024

- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “İmar Mevzuatı Rehberi”, 2023

- “Kent Politikaları ve Bürokrasi Üzerine Saha Görüşmeleri”, İstanbul Şehir Enstitüsü, 2022

- UNESCO Urban Studies, “Participatory Urban Planning Trends”, 2021