Kızamık olunca ne yapılmamalı ?

Sevgi

New member
Kızamık Olunca Ne Yapılmamalı?

Kızamık, eskiden neredeyse her çocukluk döneminin bir parçası olarak kabul edilen, ancak günümüzde aşı sayesinde oldukça azalan bir hastalıktır. Ancak, vakaların yeniden arttığı zamanlarda, kızamıkla ilgili doğru bilgi ve dikkat edilmesi gerekenler çok önemlidir. Bu yazıda, kızamık olunca hangi hataların yapılmaması gerektiğine dair veriler ve gerçek dünyadan örneklerle dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağım.

Kızamık Nedir?

Kızamık, solunum yolu ile bulaşan ve yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık gibi belirtilerle başlayan viral bir enfeksiyondur. Vücutta kırmızı döküntülerle sonlanır ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kızamık aşısının her yıl dünya çapında 2,6 milyonun üzerinde ölüme engel olduğunu belirtiyor. Yine de, bu hastalık zaman zaman yeniden gündeme geliyor ve özellikle aşı olmayı reddeden bireyler arasında hızla yayılabiliyor.

Kızamık Olduğunda Yapılmaması Gerekenler

Kızamık geçiren bir kişi için en önemli şey, uygun tedavi ve izolasyon sağlanmasıdır. Ancak, ne yazık ki, insanlar bazen bu konuda hatalar yapabiliyorlar. İşte kızamık hastalığı geçiren birinin kesinlikle yapmaması gerekenler:

1. Aşısız Bireylerle Temas Kurmamak

Kızamık, son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Bir kişi hasta olduğunda, etrafındaki kişilere hızla yayılabilir. Bu nedenle, kızamık hastalığına yakalanmış bir kişinin, özellikle aşısız bireylerle temasta bulunmaması gerekmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmaya göre, kızamık hastalığına yakalanan her bir kişi, 12-18 kişiye hastalığı bulaştırabiliyor. Aşısız bireyler, özellikle bu tür hastalıklara karşı savunmasızdır.

2. Kendi Kendine Tedavi Uygulamak

Kızamık, genellikle kendi kendine iyileşen bir hastalık olarak bilinse de, tedavi süreci dikkatlice izlenmelidir. Yüksek ateş, aşırı halsizlik, öksürük gibi semptomlar tedavi edilmeden geçmemelidir. Özellikle ateşin yüksek olduğu durumlarda, bu durum ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü, yüksek ateşin ve diğer belirtilerin takip edilmesini ve gerektiğinde hastaların hastaneye başvurmasını öneriyor. Ebeveynlerin çocuklarını, basit ağrı kesicilerle tedavi etmeye çalışarak hastalığın seyrini izlememeleri, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

3. Isı ve Nemli Ortamlarda Fazla Zaman Geçirmek

Kızamık virüsü, solunum yoluyla yayılır ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde özellikle solunum yolu komplikasyonlarına yol açabilir. Aşısı yapılmamış kişilerde, havalandırması kötü olan, nem oranının yüksek olduğu alanlarda fazla vakit geçirmek, virüsün daha hızlı yayılmasına ve kişinin enfeksiyon riskinin artmasına neden olabilir. Ayrıca, ısı değişiklikleri ve aşırı nem de vücudun savunma mekanizmalarını zayıflatır.

4. Sosyal Etkileşimlerden Kaçınmamak

Kızamık, yayılma hızını artıran bir hastalık olduğundan, izole olmak önemlidir. Kızamık geçiren bir kişi, enfekte olduğu dönemde hastalıklarını başkalarına bulaştırmamak için izole olmalıdır. İnsanlar sosyal etkileşimleri sınırlamakta zorlanabilirler, ancak bu, hem hastalıkla mücadele eden kişi için hem de çevresi için oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalar, hastalık bulaşıcı dönemdeki sosyal etkileşimlerin hızla artmasına ve daha fazla insana yayılmasına neden olduğunu gösteriyor.

5. Yetersiz İyi Beslenme ve Sıvı Alımı

Kızamık sırasında vücut, bağışıklık sistemini güçlendirebilmek için daha fazla enerji ve sıvıya ihtiyaç duyar. Yetersiz beslenme, vücudun enfeksiyonla mücadelesini zorlaştırabilir ve iyileşme sürecini uzatabilir. Vücutta su kaybı ve yetersiz sıvı alımı, ateşin daha da artmasına neden olabilir. Ayrıca, yüksek ateşli hastalıklarda sıvı kaybı vücudu daha savunmasız hale getirebilir. Bu nedenle, hastalık sürecinde yeterli miktarda sıvı alımına özen gösterilmeli, dengeli ve besleyici gıdalar tercih edilmelidir.

Gerçek Hayattan Bir Örnek: Aşısız Bir Çocuk ve Kızamık Yayılması

2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde, aşı karşıtı bir aile nedeniyle kızamık vakaları yeniden artmıştı. Bu vaka, aşısız bir çocuğun okula gitmesiyle başladı ve kısa süre içinde okulda 50'den fazla çocuk kızamığa yakalandı. O dönemde, aşısız bir çocuğun, hastalıkla karşılaşması sonucunda hastalık hızla yayıldı ve okuldaki 10'larca çocuk hastalığa yakalandı. Bu örnek, aşısız çocukların, özellikle kızamık gibi bulaşıcı hastalıklarla karşılaşma riskinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Sonuç ve Öneriler

Kızamık geçiren kişilerin, enfeksiyonun yayılmasını engellemek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için yapmamaları gereken pek çok şey vardır. Bu süreçte izole olmak, uygun tedavi almak, yeterli sıvı alımını sağlamak ve aşırı sıcak ve nemli ortamlar gibi riskli alanlardan kaçınmak önemlidir. Ayrıca, kişisel sağlık bilgilerini güncel tutmak ve gerektiğinde tıbbi yardıma başvurmak hayati önem taşır. Bu noktada en önemli mesaj, sağlıklı bireylerin, kızamık gibi hastalıklara karşı bağışıklık kazanmak için aşı olmaları gerektiğidir. Peki, sizce kızamık gibi bulaşıcı hastalıklar konusunda toplumda daha fazla farkındalık yaratılabilir mi? Aşı karşıtı görüşlerin azalması için ne gibi adımlar atılabilir?